14 Haziran 2009 Pazar

beyaz kedi ve ben

Yeni bir ev içerisinde yeni bir şehrin manzarası gözümün önünde...Daha açık ve net,diğer şehre göre alabildiğine geniş bir bakış açısı...Tek fark var;artık bir ev arkadaşım yok...Dertlerin paylaşılabileceği tek mecra;secde...Evime bir misafir almak isterken,en azından yaşayan bir organizma ile evi paylaşmak isterken ve pet-shop'ların içerisine dalmaya hazırlanırken,gördüm onu,caddenin hemen karşısında...İki güzel kız okşuyordu güzel elleriyle,güzel bedenini...Bekledim sıramı,kızlar gitti bir süre sonra...Geçtim karşıya arabalara dikkat etmeden...Dünya'ya en fazla 2 ay önce merhaba demiş olan bembeyaz,sadece kafasının üzerinde üç çizgi halinde siyah şeridi olan kedi yavrusunu...İtiraf etmeliyim onu ilk gördüğümde bembeyaz değildi...O koca caddenin hemen yanında kimbilir ne kirletmişti bedenini ve o beyaz pamuklu giysisi neden griye çalmıştı...Üç gündür ev arkadaşım,adını koymadım henüz,belliki şimdiden bir çok hikayesi var...Her ne kadar pet-shop'cular kedi asla yıkanmaz desede,yıkadım onu bir güzel,yıkandıktan sonra bünyesinde oluşan ince tremoru(titremeyi) kendi vücut sıcaklığımla gidermeye çalıştım...Tremoru ve korkusu geçtikten sonra,o bembeyaz pamuksu tüyleri kabardı kabardı...Bir özelliğini daha öğrendim,yeni ev arkadaşım ton balığına bayılıyor...Şimdi ise tam karşımda koltukta öylesine mesut bir uykuya dalmış vaziyetteki...Beyaz kedi ve benim dostluğum yeni bir şehirde başladı...Beni yalnızlıktan alıkoyan yaratıcıma Hamd-ü Senalar olsun...Ve ÖSS'ye giren kardeşime yardımcı olsun...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder